Yedek Parça Dergisi ile Supsan Genel Müdürü Atınç Ocak'ın 55. Yıl Dönümünde Supsan'ın Gelecek Planları Üzerine Keyifli Bir Sohbeti…
Türkiye’nin en büyük motor supabı üreticisi Supsan, 55. yılını kutlarken sürdürülebilirlik, Ar-Ge ve teknolojik dönüşüm alanlarında attığı adımlarla sektördeki öncü rolünü sürdürüyor. Supsan Genel Müdürü Atınç Ocak ile markanın geçmişten bugüne gelişimini, 2025 hedeflerini, otomotiv sektöründeki dönüşümü ve elektrifikasyon sürecine adaptasyonlarını konuştuk.
- Bize kısaca Supsan'ı tanıtabilir misiniz?
Supsan, 1970 yılında kurulan ve Borusan Holding’e bağlı bir şirket olarak, motor supabı üretiminde Türkiye'nin en büyük ve en köklü firmalarından biri. Bugün, içten yanmalı motorlar için yüksek kaliteli supap ve turbo üretiminde lider bir konumdayız. Supsan, dünya çapında Avrupa ve Amerika'nın önde gelen otomobil markalarına OEM hizmeti vermekle kalmayıp, aynı zamanda kendi alanında Türkiye’nin ve yakın coğrafyanın en büyük üreticisi olarak 3 kıtaya sunduğu ürünler ve hizmetler ile sektördeki gücünü kanıtladı. Bunun yanı sıra, son yıllarda savunma sanayiine de güçlü bir adım attık. 55. yılımızı kutlarken, özellikle BMC Power ile başlayan iş birliğimiz sayesinde başta supap ve turbo olmak üzere ihtiyaç dahilindeki motor parçalarının tedariğinde proje ortağı olmayı başardık. Yalnızca otomotivde değil, savunma sanayisinde de ülkemizin üretim gücüne ve yerli motor teknolojilerin gelişimine katkı sağladığımızın önemli bir göstergesi oldu. Savunma sanayisine yaptığımız yatırımlar sayesinde ülkemize değer katmaya devam ediyoruz. Gelecekte de bu sektördeki varlığımızı güçlendirerek katkılarımızı sürdüreceğiz. 55. yılımızı böyle kıymetli bir iş birliği ile taçlandırdığımız için de mutlu ve gururluyuz. 55 yıldır müşterilerimize sadece yüksek kaliteli ürünler sunmakla kalmayıp, aynı zamanda Ar-Ge çalışmaları, malzeme seçimi ve test hizmetleri ile sektördeki güvenilir iş ortağı olma misyonumuzu sürdürüyoruz. Supsan, Ar-Ge merkezi ve modern test altyapısıyla da sürekli olarak mühendislik ve kalite anlamında yüksek standartlar belirleyerek, sektöre yön veriyor. Otomotiv, tarım, marine, havacılık, raylı sistemler, güç üniteleri ve son olarak savunma sanayisindeki güçlü projelerimiz ile gelecekte de sektördeki liderliğimizi pekiştirmeyi hedefliyoruz.
- 55 yıllık köklü bir yapıdan bahsediyoruz, yarım asrı aşan bir serüven. Siz de bu serüvene 30 yıldır eşlik ediyorsunuz. Geriye dönüp baktığınızda paylaşmak istediğiniz bir dönüm noktası var mıdır?
1992 yılında Üniversite 2.sınıf stajım ile başlayan Supsan daki yolculuğum,1995 yılında genç bir makine mühendisi olarak işe başlamam ve 2021 yılı başından itibaren Genel Müdürülük görevine atanmam ile devam ediyor. Dile kolay 30 yıl gerçekten çok uzun bir süre. Kişisel gelişime önem veren bir grupta çalışmanın getirdiği avantajları sevdiğim bir iş ve sektörde olmamın bana verdiği motivasyon ile birleştirerek bu uzun yıllar boyunca kariyer basamaklarını sabırla ve sindirerek çıkmanın konforunu yaşadığımı söyleyebilirim. Grubun sunduğu kariyer fırsatları içerisinde Yönetici Yetiştirme Programına dahil olup başarı ile tamamlamam sanırım bugün geldiğim noktada en önemli dönüm noktalarından birtanesi idi.
Staj dönemi ile başlayıp Genel Müdür görevine uzanan bir Supsanlı olma hikayesi...
- Değişen şartlar ve koşullar da beraberinde geliyor, yeni nesilin beklentileri de değişiyor. Deneyimlerinizden yola çıkarak iş hayatına özellikle üretim sektörüne atılmak isteyen gençlere önerebileceğiniz tavsiyeler var mıdır?
Elbette. Ben bir X Kuşağı jenerasyonu olarak hem benden önceki hem de benden sonra yetişen Y ve Z kuşakları ile birlikte çalışma fırsatım oldu. Jenerasyonlar arasındaki en temel farklılığın yeni nesillerin gelişen teknoloji çağına daha hızlı adapte oldukları fakat buna mukabil özellikle kariyer yolculuklarında çok sabırsız ve aceleci davrandıklarına şahit oldum.
• Üretim sektörü, teorik bilgilerin pratikle birleştiği bir alan. Mümkün olduğunca sahada zaman geçirin, üretim süreçlerini anlamaya çalışın. Üretim masa başında öğrenilecek bir şey değildir.
• Teknolojiyi takip edin.Sürekli öğrenmeye ve kendinizi geliştirmeye istekli olun. Yapay Zeka,Yeni nesil üretim teknolojileri, dijital dönüşüm ve endüstri 4.0 gibi gelişen trendlerin içinde olun. Bu teknolojik gelişmeleri süreçlerinizde nasıl kullanabilir bunlardan ne fayda sağlayabilirsiniz konuları üzerine odaklanabilirsiniz.
• Üretim yapmak her zaman zordur. Her an beklenmedik aksilikler olabilir. Karşılaşacağınız zorluklara karşı sabırlı olun ve çözüm odaklı yaklaşmayı öğrenin.
• Çalışma hayatınıda ekip çalışmasına uyum çok önemlidir. Farklı departmanlarla uyum içinde çalışmak ve etkili iletişim kariyer yolculuğunuzda önemli yapı taşlarıdır.
• İnisiyatif alın.Fırsat verildiğinde sorumluluk almaktan çekinmeyin. Kendi kararlarınızı almak, inisiyatif göstermek sizin liderlik pozisyonları için önünüzü açacaktır.
- Peki dönelim Supsan’a. Yıllık üretim adetiniz ve ürünleriniz nelerdir?
Supsan olarak motor supabı ve turbo ile birlikte silindir kapak, eksantrik mili, zincir kiti gibi kritik motor komponentlerinde piyasada önemli paya sahibiz. 1970 yılından başlayarak Eaton SRL lisansı ile her türlü içten yanmalı motorlar için motor supabı üretimiyle başlayan yolculuğumuzda bugün kendi alanımızda Türkiye'nin en büyük üreticisi konumunda bulunuyoruz. Supsan kalitesi ile yedek parça pazarına 50 farklı ürün gamı sunuyoruz. Yıllık olarak 9 milyon parça üretim kapasitesine sahip durumdayız. Öte yandan Supsan markalı yüksek teknolojiye sahip yerli turbo üretiyoruz. 2014 yılında yurt içi yedek parça pazarına ürünler sunmakla başlayan turbo serüvenimiz, 2016 yılında turbo teknolojisinin know-how sahibi olma ve üreticiden geliştiriciye evrilme ihtiyacımız doğrultusunda devam etti. Bugün geldiğimiz noktada en son teknoloji elektronik aktüatörlü turbo üretimi dahil, motorda yanma sonucu oluşan egzoz içerisindeki atık enerjiyi kullanan ve motora daha yüksek basınç ve hacimde hava sağlayarak motor performansını ve ömrünü artıran ürünlerimizle fark yaratıyoruz. “Tek Parça Turbo Yatağı” ve “Turbo Yatak Sistemi” isimli kendi buluşlarımızla Avrupa Patent Ofisi’nden patentlerimiz bulunuyor. Ayrıca e-Turbo üzerine de bir patent başvurumuz bulunuyor.
- 2025 yılına dair beklentileriniz neler?
2025 bizim için son derece özel bir sene çünkü, Supsan’ın 55. yaşını kutluyoruz. Bu, hem geçmişteki başarılarımızı bir kez daha gözden geçirme fırsatı sunuyor hem de geleceğe dair heyecan verici planlarımızı şekillendirmemizi sağlıyor. Geçmişimize bakacak olursak, 1970 yılında temelleri atılan Supsan’ın bugün markasının gücü ile edindiği konumla gurur duyuyoruz. Zaman içinde büyük bir dönüşüm geçirdik, Ar-Ge yatırımlarımızı artırarak, kaliteli üretim süreçlerimizi sürekli iyileştirerek ve sektördeki yeniliklere öncülük ederek büyük bir yol kat ettik. Ayrıca, global pazarda daha fazla söz sahibi olmak için uluslararası müşteri ağımızı genişletmeye ve Avrupa, Amerika gibi büyük pazarlarla olan ilişkilerimizi güçlendirmeye devam ettik. 2025 yılına baktığımızda ise önümüzdeki dönemde üretim kapasitemizi daha da artırmayı, ürün çeşitliliğimizi artırmayı, Ar-Ge çalışmalarımıza yeni projeler eklemeyi ve özellikle dijitalleşme alanındaki yatırımlarımıza hız vermeyi planlıyoruz. Savunma sanayisindeki gücümüzü pekiştirerek, daha fazla stratejik ortaklık kurmayı hedefliyoruz. Sektördeki teknolojik gelişmeleri yakından takip ederek, bu yenilikleri üretim süreçlerimize entegre etmek için çalışacağız. Ayrıca, sürdürülebilirlik projelerimizle sektöre ilham olmaya devam edeceğiz.
Otomotiv Sektöründe Dönüşüm: Yüksek Performanslı Supap Üretiminde Yerli Atılım
- Hem dünyada hem de ülkemizde otomotiv sektörü bir değişim içinde. Elektirifikasyon süreci içerisinde siz ne konumdasınız ve bu süreci nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sektörümüzün bugününe baktığımızda içten yanmalı ve hibrit teknoloji motorların kullanımı ve üretiminin uzun bir süre daha devam edeceğini ve tamamen elektrifikasyona geçiş sürecinde içten yanmalı araçların ihtiyacı olan parça tedariğinin devam edeceğini söyleyebiliriz. Öte yandan kademeli olarak devreye girecek elektrikli ve yakıt hücreli araçlar için yeni bir pazar ve parça ihtiyaçları şimdiden oluşmaya başladı. Bu değişim ve dönüşüme ayak uydurabilecek üreticiler ve tedarikçiler yarış içerisinde kalırken, adaptasyonu sağlayamayanlar için ise hareket kabiliyeti ve pazar giderek yok olacak. Bununla birlikte eski teknoloji motorlara göre daha çevreci olan yeni nesil içten yanmalı ve hibrit teknolojili motorlar daha yüksek basınçta ve sıcaklıkta çalışabiliyor. Bu motorlara uygun supapların üretimi büyük bir ihtiyaç olarak ön plana çıkıyor. Supsan olarak biz de bu yönde üretimimizi yeniden ele aldık. Yeni nesil içten yanmalı ve hibrit teknolojili motorlarda kullanılabilen yüksek sıcaklıklara dayanıklı sodyum dolgulu supap üretimine olanak tanıyan üretim hattımızı tamamladık. Hafifliği ile motorun toplam ağırlığını da düşüren sodyum dolgulu supap teknolojisini Türkiye’de ilk defa seri olarak uygulamaya alan şirket olduk. Yıllık 2 milyon üretim kapasitesi ile motor üreticilerinin ihtiyaçlarına cevap verecek. 1.5 milyon euro yatırım ile gerçekleştirdiğimiz bu önemli proje ile bu üründe dışa bağımlılığı azaltmaya destek olacağız. Öte yandan üretimin yanında başarıyla bitirdiğimiz TÜBİTAK projemiz ile de supapların tasarım, prototipleme, test ve validasyon çalışmalarında, OEM’lere “çözüm ortağı” konumuna geldik.
- Yeni dönem projeleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Supsan olarak odağımızda teknoloji ve sürdürülebilirlik bulunuyor. Bu alanlara yatırım ile Türkiye’de sektör liderliğimizi ileri taşıyacağımıza ve global arenada varlığımızı daha da güçlendireceğimize inanıyoruz. Turbo ve sodyum supap yatırımlarımız yanı sıra yeteneklerimizi geliştiren çalışmaların paydaşı oluyoruz. Bu doğrultuda ülkemize ait olan ilk ve tek lokomotif motoru Özgün Motor’un paydaşları arasında yer alarak motorun alt sistemlerinin geliştirilmesine ve üretilmesine büyük katkı sağladık. Sanayide kadının güçlenmesine destek olmak amacıyla “Bu İş’te Bi’Kadın Eli Var” projemizi devreye aldık. Proje ile fabrika sahası üretim hatlarında üretim operatörü kadının istihdamı sağlamak ve gelecekte kadın takım liderleri yetiştirmeyi amaçladık. Cinsiyette meslek sınırlandırması getirmeden kadının çalışma hayatına katılımını destekleyen projemiz ile kadın üretim operatörü istihdam ediyoruz. Aynı zamanda; Mess, Avrupa Birliği ve Sanayi Bakanlığı iş birliği ile başlatılan “Sanayide Kadın İstihdamının Güçlendirilmesi” projesine dahil olduk. Projede STEM bölümü yeni mezun veya az deneyimli kadınların sanayide istihdama kazandırılması ve sanayi şirketlerinde işin başında öğrenerek mesleklerinde gelişmeleri amaçlanıyor. Supsan olarak biz de proje kapsamında kadın mühendisler istihdam ediyoruz. Sürdürülebilirlik anlayışımız doğrultusunda ise yenilebilir enerji kaynağından elde edilen enerjiyi kullanarak yeşil enerjiye geçiş yapmış bulunmaktayız. Türkiye’de yeşil enerji ile supap üretimi yapan ilk ve tek firmayız. Enerji verimliliği odaklı projelerimizle tesis içerisinde elektrik ve doğalgaz tüketimimizi düşürüyoruz. Makinelerimizi yeniden kullanıma kazandırdığımız makine revizyon sürecine devam ediyoruz. Makine parkımızda bulunan ekonomik ömrünü dolduran makineleri yenileyerek üretim hattında kullanmaya başladık. 6 ton çelik yanı sıra 1.5 megavat saat enerji tasarrufu sağladık ve 1.3 ton sera gazının salımını önledik. Bu süreçte start-up’lara çalışarak girişimcilik ekosistemine de katkı verdik ve yerli komponent ve yerli teknoloji üretici firmaların geliştirilmesine destek olduk. Yaklaşık 100 bin euro’luk vakum evaporatörü yatırımımız ile de bertarafa giden atık su miktarını azaltarak, suyun çevrimiçi kullanımı ile her yıl ortalama 300 metreküp su tasarrufu sağlamayı hedefliyoruz. Bünyemizde kurduğumuz Sıfır Atık Yönetim Sistemi ile de Sıfır Atık Belgesi'ne layık görüldük. Ecovadis gümüş madalyaya da sahibiz. Su azaltımına yönelik çalışmalarımıza devam ediyoruz. Yağmur suyu toplama sistemi ile toplanan yağmur suyunu sosyal su tüketim alanlarında kullanıyoruz. Fabrikamızdaki muhtelif su arıtma sistemlerinden çıkan atık suyu da tesislerimiz içerisinde kullanarak suyun geri kazanımını sağlıyoruz. Enerji tasarrufu sağlarken verimliliği artıracak ve karbon azaltımına katkıda bulunacak projelerimizi hayata geçiriyoruz.